DUYGULARI ANLAMAK VE ANLAŞILMAK

Karşımızdakinin duygularını anlamak ve anladığımızı gösterebilmek, yaşam ve iletişim kalitesi açısından oldukça önemli.  Bunun da temeli empati ve dinlemekten geçer.

Empati, karşımızdaki kişilerin konuşması ve beden hareketlerini izleyerek onların duygu ve düşüncelerini anlayabilmektir.

Dinlemek ise, sadece duymak değildir. O kişinin vermek istediği asıl mesajı ve duygularını gerçekten anlamak ve katılmasak dahi saygıyla karşıladığı hissettirmek anlamına gelir.

Peki Dinlemek ve Empati Bize Ne Sağlar?
  • Katılmasak dahi, karşımızdaki kişinin duygu ve düşüncelerine değer verdiğimizi gösterir. Böylece bizimle rahat bir iletişim kurabilir ve düşüncelerini bize kolayca açabilir.
  • Yanlış anlaşılmalar varsa karşılıklı düzeltme imkanı verir.
  • Anlatana motivasyon sağlar.
  • Yanlış anlaşılmadan kaynaklı öfkeler azalır veya ortadan kalkar.
  • En önemlisi, taraflar birbirlerini karşılıklı olarak daha iyi anlar ve ona göre iletişim kurar. Çünkü herkes birbirinin fikir ve düşüncelerine katılmak zorunda değildir. Önemli olan birbirini anlayarak kırmadan konuşabilmek ve anlaşabilmektir.

 Bu noktada iyi bir dinleme için şu hatalara düşmemek gerekir:
  • Dinliyor Görünmek: Dakikada ortalama 150 kelime söyleyebiliriz. Bununla birlikte 500 kelime dinleyebiliriz. Bu durum, dinlemekten sıkılmamıza neden oluyor. Başka şeyler düşünmeye, hayal kurmaya başlıyoruz.
  • Seçmek: Sadece bizi ilgilendiren kısımları dinliyoruz; çünkü doğamız gereği hepimiz en çok kendimizle ilgiliyiz.
  • Prova Yapmak: Karşımızdaki konuşurken ona vereceğimiz cevabı tasarlamaya başlarız zihnimizde… Ve bu arada doğal olarak dinlemeyi unutuyoruz.
  • Akıl Okumak: Daha ilk kelimelerden, cümlenin devamının nasıl geleceğini kestirmeye çalışıyoruz. Üstelik bir de bunu başardığımızı düşünüyor, söylenenlerin tamamını dinlemeye değer bulmuyoruz.
  • Karşılaştırmak: Söylenenleri kendi başımıza gelen bir olayla ya da başkalarından duyduklarımızla karşılaştırmaya başlıyoruz.
  • Şüphelenmek: Konuşmanın başında karşımızdakinin “abarttığına” ya da “doğru söylemediğine” karar verip dikkati elden bırakıyoruz.

Yukarıda belirtilen hatalara düşmeden etkin bir empatinin ilk kuralı olan iyi dinlemeyi ve gözlemi yaptıktan sonra sıra, karşındakini kırmadan ve onu anladığını gösterecek şekilde konuşmak veya cevap vermektir. Bunun için çok konuşmak zorunlu değildir. Beden hareketlerimizle de (kafamızı sallayarak, tebessüm ederek vs.) karşımızdaki kişiye bunu göstermek mümkündür.

Sonuçta hem iş, hem de özel yaşantımızda anlamak ve anlaşılmak için empati ve dinlemek önemli iki konudur. Bazen gündelik yaşantımızda, istememize rağmen gereği gibi yapamayabiliyoruz. O nedenle bu yazının şapkamızı önümüze alıp okuyup faydalanacağımız bir yazı olmasını dilerim. 

Yorumlar

Popüler Yayınlar